BEAST- I Like You The Best Türkçe Altyazılı

Daha önce şu sayfada ilk klip olan Beautiful'u paylaşmıştım. 
Sıra ikinci klibinde Sevgili ZalimGurbet ile birlikte altyazısını hazırladık.
Encodesini 2 kez yaptım Youtube'a 5 kez yükledim. En sonunda oldu.
Bu sefer çok zorladı beni. Altyazıda renklendirme de yaptım Çok uğraştım aradım buldum nasıl yapıldığını.

Yani bu klip benim için çok özel

Eğer ilk klibi izlemediyseniz önce onu izleyin. Seri şeklinde çünkü :)



Afiyet olsun efendim

SungKyungKwan Scandal & Beast - Mystery (FMV)

Geçenlerde aklıma SungKyungKwang Scandal ile video yapmak geldi. E bu sıralar sürekli Beast dinlediğim için de seçtiğim şarkı tabii ki Beast'ın şarkılarından birisi. Videoda bol bol Yoo Ah In olur da sevgili Supercel unutulur mu :) Beybem bu video sana gelsin *^  ^*



Afiyet olsun efendim *^  ^*

Not: Beybeeee inan gıcıklık olsun diye yapmadım :D

Girl's Day - Twinkle Twinkle Türkçe Altyazılı

Bu klibi Protect The Boss sayesinde keşfettim. Tam da benim Oppalar için düşündüğüm şeyleri yapmışlar. Savulun Oppalar biz geliyoruz :D

Ramen Yaptım Yer Misiniz?

Türkiye'de satılan Ramenlerin içinde domuz katkısı olduğunu duydum. Gerçi ne kadar doğrudur bilemem ama şüpheyle kabullenilebilecek bir durum olmadığından, Ramenden ümidimi kesmiştim ki aklıma "Çin Eriştesi" geldi. :D Daha önce arkadaşımla birlikte yapmıştık ama garip birşey olmuştu :S Dün nette baharatlara bakarken ışık yandı :D

Hemen şu gördüğünüz erişteyi aldırdım.

Tencerede biraz tereyağı ve 1 çorba kaşığı biber salçasını kavurdum. Üzerine kaynamış su ekledim. Sonra erişteyi kaynayan salçalı suya attım. İçine 2 çay kaşığı köri, 2 silme tatlı kaşığı tuz, 1 tane et suyu (tablet), 2 tatlı kaşığı pul biber, çok az karabiber ve 2 çorba kaşığı da soya sosu koydum. Kaynadı... kaynadı... Erişteler pişince mükemmel bir tat ortaya çıktı :)


Şunu söyleyebilirim ki Ramene tadını veren köriymiş. :) Biz afiyetle yedik. Eğer yapacak olursanız size de afiyet olsun efendim :)


Maşigeçiseyoooo (:

Beast - Very Important You (V. I. U ) Turkish Sub

Bu güzel şarkıya klip çekmemişler. Oturduk kardeşimle birlikte klip hazırladık. Alt yazısını çevirdim. Her zamanki gibi sevgili ZalimGurbet'imden de yardım aldım :) Ve ortaya böyle güzel bir şey çıktı...

İzleyin efendim :)


Bu da üyelerin çalışma arasında çektikleri video. Artık o sıra nasıl bir enerji yüklenmişlerse :D Çıldırmış gibiler :D


Afiyet olsun efendim :)

Beast Beautiful Türkçe Altyazılı

Beast... Son zamanlardaki takıntım. Aldığım kararla tüm kliplerine altyazı yapacağım.

Bana Beast sevgisi aşılayan sevgili ZalimGurbet' e sevgilerimi sunuyorum :)

O olmasaydı belki bu kadar sevemeyecektim bu mükemmel grubu.


Yakın zamanda ikinci bölümünü de çevireceğim.
Afiyet olsun efendim *^ ^*

BEAST 비스트 - Soom 숨 (Breath) Türkçe Altyazılı


Sevgili Hafsa Ebrar ablama bu videoyu ithaf ediyorum. Onunla tanışmamıza vesile olan güzel dizi "It's okay daddys girl" ün ben de yeri bambaşkadır. Alt yazıları beklerken güzel yürekli ablam bana çok güzel bir jest yapmıştı. Nasıl unutabilirim ki :)
Geç kalınmış bir teşekkür oldu ama ablam beni biliyor. Ben ona her zaman minnettarım :)

Kim Wan Sun & Jun Hyung (BEAST) - Be Quiet (Türkçe Altyazılı)

Bu şarkı dinlenmeden geçilmez. İnsanın bütün stresini attırıyor. Hele ki susmasını istediğiniz birisi varsa birebir. :D

Buyrun efendim Afiyet olsun  *^ ^*


U-Kiss Shut Up Türkçe Altyazılı MV

Bu şarkıyı ilk duyduğum andan beri severek dinliyorum. Sözlerini önceden bilmiyordum ama Şıkkırooo su yetiyordu :D.

Hatta Pek sevgili arkadaşım bana "Bu şarkıyı gerçekten severek dinleyen var mıdır. Hiç sanmıyorum" demişti. Ben de ben gerçekten severek dinliyorumdediğimde şaşırıp kalmıştı. :D

Hadi şimdi dinleyelim. Afiyet olsun efendim  *^ ^*


Yarım Kalan Seccadem

Geçen yıl arkadaşımla internetten etamin seccade örneği bulmuştuk. O kağıdın üstüne renkli kalemlerle örneğini aldı sonra seccadeyi etamine işledi. Örnek budur. (İnternetten bulduğumuz fotoğraf)




Ben de hemen işlediği seccadeyi alıp başladım yapmaya. Daha önce hiç etamin işlememiştim. Yavaş yavaş yapıyordum. Ama maymun iştahıma yenilip iğne oyası başörtülerine başladım. Bu yarım kaldı. Bugün buldum.




Ben de sadece bu kadarını yapmışım :D Anneme böyle kalsa olmaz mı dedim öldürücü bakışlarını fırlattı :D :D Artık ya yüzümü kızartıp örneği geri isteyeceğim ya da internetteki o fotoğraftan çıkartacağım :D Ki sanırım fotoğraftan çıkartacağım. Ama... ama.. ilk önce elimdeki iğne oyasını bitirmem lazım. Karar verdim artık yarım iş bırakmayacağım :D Bunu da kesinlikle bitireceğim.

Benim elim de güzelmiş yahu maşallah :D :D


Mahsulümüzü Aldık

Evet daha önce bizim terasın fotoğraflarını koyduğumda domates hurmalarının (Trabzon hurması) yeşil hallerini göstermiştim. Az önce babam elinde bir tane hurmayla geldi. Bizim hurmalar olmuşlar :)




O kadar olmuş ki patlamış resmen ama burada çıkmamış. Şimdi bunu kim yiyecek :D

Bunları da ağaçtan çektim...



Hadi bize afiyet olsun (:

Kedi bokundan kahve mi olurmuş!

Endonezya da Misk kedisi denen kedilere kahve çekirdekleri yedirilip daha sonra dışkısından çıkan çekirdekleri kahve yapıp satıyorlarmış. Bu kedilerin özelliği kahvenin çekirdeğini midesinde öğütmemesi. Kedideki mide asiti kahvedeki acı tadı alıp ayrı bir aroma katıyormuş (Allahım ne günlere kaldık  aroma diyorlar bir de)

Kopi luwak denen bu kahvenin fincanı İngiltere'de 50 eoru imiş :O Endonezya ekonomisinin büyük bir gelir kaynağı olan bu kahve Endonezya Ulema Konseyi (MUI) tarafından da helâl olduğu belirtilmiştir. Kahve çekirdekleri kedinin midesinde parçalanmadan ve ezilmeden çıktığı için haram değilmiş :/ Kilosu da 800 ile 1000 dolar arasında satılıyormuş.

Sanırım bu durumu en iyi bu resimler açıklıyor...




Yani bizim güzelim miss gibi şekerli köpüklü Türk kahvemiz dururken elin kedilerinin şaaptığı kahve içilir mi hiç :P











Ödüm Patladı!


Ankaradayken bir kitap aldım. İsmi "Aklından bir sayı tut". Kitap biraz yavaş ilerliyor ama beğenilmeyecek gibi de değil. Yarısına kadar okudum. Kitap psikopatça işlenmiş bir cinayeti anlatıyor. Cinayetin öncesinde öldürülen adama garip mektuplar ve telefonlar geliyor. aklından bir sayı tut diyor ve sonrasında tuttuğu sayıyı söylüyor. Herneyse sonuçta bir cinayet işleniyor. Ama ne bir parmak izi ne de başka bir iz bulunmuyor. Hatta ayak izleri bulunuyor ve belli bir noktada kesiliyor. Falan filan :P

Dün gece kitabı okurken uyukladım hatta son sayfayı uyurken okudum diyebilirim :D Baktım olmayacak bıraktım kitabı dualarımı okudum yattım. Ama ne mümkün ki uyumak. Ben uyuduğumu sanırım ancak. Bi süre sonra rüyamda birileri geliyor. Katiller cinayetler. Sonra uyanıyorum gözümü açıyorum ama hâlâ ayık değilim. Öyle sıkıntılı bir gece geçirdim ki. Ne kadar süre uyuyup uyandım o sıra kaç tane ayetel kürsi okudum hatırlayamıyorum bile. Güya bilinmeyen şeyler cinayet işliyormuş ben de paso ayetel kürsi okuyorum ama bir uyanıyorum bir uyuyorum. Gece gece kafayı yiyecektim.

Sabah namazına kalktığımda kafamı toparlayamadım nasıl etkilenmişsem. Gündüz anneme anlatıyorum. Annemde beni kınayarak "Neyle yatarsan onunla kalkarsın" diye tersledi :D:D

Yok ama bir daha uyuklarken kitap okumayacağım :D

Not: Kitabın fotosunu ben çekmedim. Google sağ olsun :)

Broş ve Telefon Süsü

Daha önce de broş yapma girişimlerim olmuştu. Ama biraz mayışık olmuşlardı. Ankaradayken kuzenlere bir güzellik yapayım dedim ve 3-4 gün içerisinde 4 tane iğne oyasından broş yaptım.

Bunlar fotoğraf makinesi ile çekilmiş olan broşlar...




Bunlar da telefon ile çekilmiş olan broş ve telefon süsü. Mavi olanı telefon süsü olarak yaptım. 


Tabii 3-4 güne sığdırdığım için 3 kişininkini yetiştiremedim. Onlarda bittikten sonra kolye, küpe, yüzük yapıp ticerete atılcam :D

Atılsam mı ki :P

Evim evim güzel evim...

Küçükken hep apartman dairelerinde oturmak isterdim. Ankara'da dayımlara gittiğimde onların evlerine çok özenirdim. Bizim evimiz müstakil sayılır. 45-50 yıllık mahallemizin en eski evi. 2 katlı altı dükkan. Dedem rahmetli boş bulduğu her yere oda, teras, kömürlük, depo bir sürü yer yapmış. Bu sene evimin kıymetini anladım. Neden bu sene bende bilmiyorum:D Şimdi terasımızdan kareler göstereceğim :)



Öncelikle üzüm ağacı bir sürü bir sürü çektim üzümü :)



Limonlarımız...


İncirlerimiz... 40 yıllık ağaç...


Bu incir ağacı da kendiliğinden bitti...




Aslında pek belli olmuyor sadece bir tanesi gözüküyor ama bu ağaç Trabzon hurması ya da domates hurması :D 


Biberlerimiz... 


Bu da daha önce bahsettiğim ikizi kesilen selvi...
Bunlar da çiçeklerimiz...


Ve... Terasımız...

İşte benim mükemmel evim :)

Bi gün evlenirsem bahçeli evi olan adama varcam. ba burdan duyuruyorum :P Sonra karşıma Ağaoğlu daireleriyle gelmeyin :P villa isterim :D:D

İnsan olmak zor iş...

İlk ne zaman başladı bilemeyiz ama sürekli kadın ve erkek birbiri ile bir atışma içerisindedirler. 
"Kadın olmak çok zor" "Hayırefendim erkek olmak daha zor" diye. Hatta çoğu zaman da şöyle deriz "Keşke erkek/kadın olsaydım daha rahat ederdim". 

Çocukken ne güzel kimse de sorumluluk yok. İstediğimizi yaparız tek sorunumuz belki de cadı, haylaz arkadaşımızın gelip saçımızı çekmesiveya oyuncağımızı kırmasıdır. İş büyüyünce başlar...

Kadın olmak zor iş; böylesine pis bir dünyada namusunu iffetini korumak zorundadır. 
Erkek olmak zor iş; her yerden gelen günah unsurlarına karşı nefsine hakim olup kendini kaçındırmak zorundadır. 

Evlendiğinde...
Kadın olmak zor iş; Bütün bir evi çekip çevirmek, her şeyiyle ilgilenmek zorundadır.  Ee yuvayı dişi kuş yapar misali.
Erkek olmak zor iş; Çalışıp çabalayıp evine ve ailesine bakmak zorundadır. Ailesini koruyup kollamak zorundadır. 

Çocuk sahibi olduğunda...
Anne olmak zor iş; Hem evin sorumlulukları ile ilgilenirken bir yandan da çocuklarının sağlıklı bir ortamda büyümesini sağlamalıdır. Edep, haya, ve terbiye aşılamalıdır. Çocukları büyüdüğünde ergenlik sorunları ile ilgilenip yanlış arkadaşlarla bağ kurmasını engellemelidir. Yeri geldiğinde çocuğu için bankamatik görevi görse de çocuğuna her istediğini istediği zaman elde edemeyeceğini öğretmelidir. 
(Gerçi bu bankamatik babaya daha çok uyuyor ama :D ) Hele ki anne çalışıyorsa birde evegelip çocuğunu sevgisinden mahrum etmemek için elinden geleni yapmalıdır.
Baba olmak zor iş; Sabahtan akşama kadar dışarıda binbir güçlükle ailesi için uğraşıp çalıştıktan sonra eve gelip o günkü yorgunluğunu, sıkıntısını çocuklarına belli etmemelidir. O kıt v aktinde bile çocukları ile ilgilenip iyi vakit geçirmelidir. "Ben sizin için çalışıp çabalıyorum demek yeterli değildir." Böyle söyleyen ailelerin çocuklarını da görüyoruz. İlgisizlikten sevgi açlığı çekiyorlar. Zamanından ayrıp yorgun olsa da çocuğuyla ilgilenmelidir. 

Babamın çok güzel bir lafı var:  "Ben evin dış işleri bakanıyım, anneniz de iç işleri bakanı.

Yani efendim kimse kimseye büyüklük taslamasın "Ben erkeğim şöyle yaparım böyle yaparım, sen ne yapıyosun sabahtan akşama kadar evde" diye. Kendi ailemde duymasam da başkalarında duyduğumda çok sinir olduğum bir sözdür.

Kısacası kadın olmak değil, erkek olmak değil insan olmak zor iş...

Öz Eleştiri...:P

 
Şimdi baktım da ben blogumda eskiden ne salakça, ne saçma, ne çocukça şeyler paylaşmışım :D.

Düşünüyorum... Düşünüyorum...
Hangi akla hizmet onları burada paylaştığımı bulamıyorum :D
Lise sonun da sonundayken açmıştım sanırım blogumu.
Ah gidi günler :)
O zamanlar öğretmenime özenmiştim.
Bütün sınıfı bir blog hevesi sarmıştı.
Şimdi bakıyorum hiç birisinin blogu güncellenmiyor.
En az 2 senedir kimse bloglarına dokunmamış ya da üstüne bir sürü blog açmışlar.
Herkes unutmuş.
Ne 2 senesi 3 sene olmuştur belkide.
Şu an sabahın 6 sı.
Ben bu saatte bu yazıyı yazarken lise yıllarımı, arkadaşlarımı, ve öğretmenlerimi çok özlediğimi fark ettim :(
Nereden çıktı şimdi bu nostalji :P. 

Blogumu bu kadar kötüledikten sonra pardon eski hallerimi :D, şimdi de pek düzgün şeyler paylaşmadığımı belirtip eskiler için kendime aşağıdaki bakışları armağan ediyorum. :D 

















































q2 yi bulan velet bu olsa gerek :D

Az Bi Sus :)

Hani bazen sevdiğiniz bir arkadaşınız, eşiniz, kardeşiniz, sevgiliniz kısacası değer verip sevdiğiniz bir insan canınızı çok sıkar ya. Ne kadar sinir olsanız da artık onu dinlemek istemeseniz de mecburen sesinizi çıkaramadığınız zamanlar olur ya. "Allahım keşke biraz olsun sussa! " dediğinizde ama bunu karşınızdakinin yüzüne karşı söyleme cesareti bulamadığınız zaman yapılacak en iyi şey açıp U-kiss Shut up şarkısını dinlemek olur :)

Şarkının anlamı ne? O an ki durumunuza ne kadar uyar? Bunları bilemem. Beni ilgilendiren kısım Korece'de en sevdiğim kelimelerden biri olan 시끄러 - şıkkıro (kes sesini) kelimesinin bolca geçmesi :).

Kendim için söylersem; sevdiğim, değer verdiğim bir arkadaşıma sinirlendiğimde sus diyemem :(  Sanırım sebebi o kişileri kırmak istememem. E ona sus diyemiyorum. Kendi kendime sinirden çatlıyorum. Ne olacak...


Tabii ki "Şıkkırooo" (:











Ama bu yöntemi sakın gerçekten sinir olduğunuz, nefret ettiğiniz, değersiz kişiler üzerinde denemeyin. Onlar için zaten değmez. Gidin içinizden geldiği gibi yüzüne karşı dökün içinizi :)
En sevdiklerimden biri olan bu şarkıyı, zaman zaman beni sinir eden ama sırf kırmamak için sataşamadığım canım arkadaşlarıma armağan ediyorum (:

E o vakit gelsin şıkkıroo (:


Sandara Park ve Muhteşem Saçları (:

Neredeyse 1 haftadır sürekli 2ne1'in Yeni şarkısını dinliyorum. İlk dinlediğimde her zamanki gibi beğenmedim. Sonra dinleye dinleye bir baktım ki dilimden düşmüyor.

Buum dratta tat taattaa tata tata
Bumm dratratta tata tata tataa :))


Ve bu video ile de fark ettim ki benim güzel unnim ( Mblaq' dan Cheon Dung' un ablası ) Park Sandara'nın saçları yerçekimine karşı geliyor.

Bakınız efendim nasıl güzel saçları var (:


 
 
 
 
 
 
 
 
Bir de bir tatlı gif var ki onu da burada göstermeden
geçemeyeceğim (: